EVENT 応募は6/13まで❣『PUBG:BATTLEGROUNDS』× ツイキャスEsports ゲーム大会 EVENT 【抽選は6/4まで】大当たりを出して北海道の恵みをゲット🐟牛乳の日キャンペーン

(削除済み)

00:00
  • レベル 1
  • サポーター 0
O Allah,ki sizi bir sudan yarattı o halde topluca Allahın ipine sarılın bölûnmeyin parcalanmayın.umulurki rabbınız sizi afederde naim olan cennetlere kor Allahın rahmeti hepinizin üzerine olsun!BEN AŞKI BİR ŞEHLA BAKIŞTA BULDUM

Ben aşkı bir şehla bakışta buldum
Ben aşkı bir şehla bakışta buldum
Bir zamanlar delikanlıydım
Han sanırdım kendimi, hem de Buğra Han
Sanırdım ki bütün dağların efesiyim
Bakan her ela gözün hevesiyim
Nefsim iki ela gözde,
sırma saçta arardı hülyayı
Ne bilirdim o zamanlar ben kara sevdayı

Kendimi
Babamın getirdiği hatim şekerinde,
Birde annemin tesbihinde bulmuştum
Ben memleket denince
O iki şehla bakışın evini duymuştum

Hey gidi yıllarım…
Annemin dilinden tekrar ettiğim dualarım,
Çocukluğum,
Ne dediğimi anlamasam da
Ablamın;
“Allah seni her zaman dinler ve anlar”
Dediğinde geceleri dualar okuduğum…
bir şehla bakışta bulduğum…
Aşkım!…

Zemheri akşamlarında oturup
Hz Alinin cenklerini,
Kesik baş hikayelerini okurken
Babam bir “ah” çekerdi içten.
“Durma oğul oku hele hazreti
Versin düşmana rezaleti” derdi
O zaman
Zülfikar kalkardı Ali’nin elinde
İnerdi düşmanın başına benimle
Anam sessizce akardı ırmağa
Bir damla gözyaşının içinde
Hıçkırık la ağlamak,
Marifet değildi
“İşki gönlün ağlasın oğul” derdi.

Sonra her Pazar
Efendi dedeye gidişim vardı,
Otururdum yanı başına
Bir göz atımı bakarken yüzüne
Şehla düşerdi benimde bakışıma
Verdiği akide şekerini
Cennetten bildiğim
Yanına her varışımda
Allah’ı bulduğum
Resulüne ağladığım
Üç yaşında aşkı tanıdığım
Gönlüme kazıdığım
Bir şehla bakışına
Hayran olduğum
Aşkı bulduğum…

Dergahlardan geliyorum ben
Aşkın doğduğu
Gönüllere Allah sevgisinin
Rabdedildiği yerden
Sıcak sohbetlerin arasında
Soğuyupta içilen
Limonlu çayların tadından
Aşkın kal değil
Hal olduğu yerden heyyyy…

Ben sevdayı
Yusuf’un kuyudan çıkıp
Mısıra sultan olduğu yerden
Kenan da Yakub’un
Gözünü açtığı
Gömleğin terinden
Aşkı şehla bakıştan aldım

Bir akşam alacasında
Yavaşça önüme düşmüştü gençliğim
Efendi Hazretleri darı bekaya uçmuştu…

Kaybolmuştu
Anamın reyhan kokan sözleri
Bir köşede tek başına
Zikir eden tespihi
Alnını koyduğu seccadesi
Nerdeydi tespihim
Başıma taktığım fesim
Nerdeydi
Zikir kokan nefesim
Kim tutardı elimden
Kim kaldırırdı başımı yerden
Kim anlardı derdimi
Kim bulurdu alaca sabahta
Bir üveyiğin çaldığı hevesimi

Bu alacalıkta
Zebaniler, sunarken isli taslarda
Baldıran zehrini
Kanadı kırık martı misali
Kalmıştı gönlümde,
‘Bir kırık aşk hikâyesi’
Nerde o aşkım!?
Nerde şehla bakışlım!?

Sonra gün geldi güneş doğdu
Gönlümde Sevdanın adı
‘Seyda’ oldu…
Bir temmuz akşamı
Koşuverdim yanına
Kapandım ayağına
Dedim…
“Ben aşkı bir şehla bakışta buldum,
Üç yaşındaydım belki çocuktum…
Delikanlı oldum…
Sonra baldıran zehri verdiler bana
Zümrüdü ankanın kanatlarında
Her şeyimi Kaf dağında unuttum…

Uzun konuşmadı
Söze limon sıkıp
Çay gibi içirdi
Sonra el verdi elime
Göz verdi gözüme
Ve ben,
Hayran oldum ela gözüne
Aşkı anladım…
Ben aşkı bir şehla bakışta buldum
‘İki ela gözde anladım’

Gençliğim;
Tozlu Adıyaman yolarında
Ahşap evlerin arasında
Gül bahçesinde gezinen
Nazlının yanında kaldı.

sufi yanım!
ilahilerim
ellerimi ellerine verip
verdiğim sözüm
Nemrud dağındaki dumana inat
Menzilde gönlüme doğanım
Allah aşkından ağlayışım

Her kese sevgiyle sarmaş dolanışım
Yaşlı gözlerle arada bir durup fırat'a bakışım
ve yanımdan ayırmadığım
şehla bakışta bulduğum aşkım



Bir İstanbul sabahı
Duman inmişti dağlara
Nemrut dağında nemrutlar
Bayram etmişti
Dediler ‘Seyda öldü’
Yarım kalmışlığım
Şehla bakışta bulup
Ela gözde anladığım aşkım
Sevdamı sarmalayıp
Bir köyde bırakmışlığım
Umutlarım heveslerim
Kaybolan ahiret derdim
Yine Bir akşam alacasında
Yavaşca önüme düşen gençliğim

Lal olan dilim
Birde kırılan kalbim
Sonra bir telefonla
Konya’ya kadar uzanan umutlarım
Şehla bakışta bulup
Ela gözde anladığım
Yeşil gözlerin derinliğinde
Mana bulan ‘yaşanılası aşkım’

İki yeşil gözyaşa adadığım aşkım
Her bakışında Mevlana yı
Şemsi anladığım
Bırakıverirken kendimi huzuruna
Semazenlerin eteğinde dönüveren ruhum
Reyhan kokusundan sarhoşluğum
Kendimi bulmuşluğum

Şimdi…
Ne üç yaşında ne delikanlıyım
Madde aleminde yürürken
Mananın ortasındayım



Dergahlardan geliyorum ben
Aşkın doğduğu
Gönüllere Allah sevgisinin
Rabdedildiği yerden
Sıcak sohbetlerin arasında
Soğuyupta içilen
Limonlu çayların tadından
Aşkın kal değil
Hal olduğu yerden heyyyy…

Ben sevdayı
Yusufun kuyudan çıkıp
Mısıra sultan olduğu yerden
Kenanda yakubun
Gözünü açtığı
Gömleğin terinden
aşkı şehla bakıştan aldım
İki ela gözde anladım
Yeşil gözlerde yaşıyorum heeyy!...

Ahmet ÖZ